10 yıldır devam eden gizemli ölümlerin sırrı, nihayet çözüldü

Son on yılda Pasifik kıyılarını etkisi altına alan gizemli bir hastalık, Meksika’dan Alaska’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada deniz yıldızı popülasyonunu yok etti. Bedenlerinde lezyonlar oluşan, uzuvları bükülen ve adeta parçalanarak yok olan deniz yıldızları, bu salgın nedeniyle ekosistemde büyük bir yıkıma neden oldu.

Halk arasında “deniz yıldızı zayıflama hastalığı” (SSWD) olarak bilinen bu salgının nedeni, bilim dünyası için uzun süredir bir muammaydı. Ancak Hakai Enstitüsü ve British Columbia Üniversitesi’nden bilim insanlarının ortak çalışmasıyla, bu ölümcül hastalığın arkasındaki sır perdesi nihayet aralandı.

Katil bakteri yakalandı: Vibrio pectenicida

Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu kitlesel ölümlerin ardında yatan nedeni ortaya koydu: Vibrio pectenicida adlı oldukça bulaşıcı bir bakteri. Bu buluş, sadece deniz biyolojisi için değil, aynı zamanda savunmasız su altı ekosistemlerinin gelecekte nasıl korunacağı konusunda da önemli soruları gündeme getiriyor.

Araştırma ekibi, hastalığın kaynağını belirlemek için enfekte olmuş deniz yıldızlarından genetik materyal topladı. Analizler sonucunda, tüm örneklerde Vibrio pectenicida bakterisine rastlandı. Ancak bu bakterinin gerçekten hastalığın nedeni olup olmadığını doğrulamak için titiz bir deney süreci izlendi.

Bilim insanları, sağlıklı deniz yıldızlarını iki gruba ayırdı. Kontrol grubu temiz suda tutulurken, deney grubu hasta deniz yıldızlarının bulunduğu suya maruz bırakıldı. Kısa sürede deney grubundaki tüm deniz yıldızları hastalanıp öldü. Bu deney, hastalığın kolayca yayıldığını kanıtladı. Ardından, laboratuvar ortamında çoğaltılan bakteriler, sağlıklı deniz yıldızlarına enjekte edildi ve sonuç aynı oldu: Bir zamanlar sağlıklı olan deniz yıldızları da hastalanarak öldü. Bu deneyler, Vibrio pectenicida’nın SSWD’nin doğrudan nedeni olduğunu kesin olarak kanıtladı.

Deniz yıldızlarının ortadan kalkması, Pasifik ekosisteminde domino etkisi yaratmış durumda. Deniz kestanelerinin popülasyonu, onları tüketen doğal avcıları olan deniz yıldızlarının azalmasıyla hızla arttı. Artan deniz kestanesi popülasyonu, Pasifik kıyılarında deniz yaşamının önemli bir parçası olan devasa yosun ormanlarını yok etmeye başladı. Yosun ormanları, deniz canlıları için hem barınak hem de besin kaynağı olurken, kıyı şeritlerinin erozyondan korunmasına da yardımcı oluyor.

Hakai Enstitüsü araştırmacılarından Melanie Prentice, bu durumu “sadece sevdiğimiz deniz yıldızı türlerinden değil, bu salgın nedeniyle çöken tüm deniz ekosistemlerinden bahsediyoruz” sözleriyle durumu özetliyor. Prentice, deniz yıldızlarının toparlanmasına yardımcı olmanın, yosun ormanlarının iyileşmesine katkı sağlayacağını ve bu sayede kıyılarımızı iklim krizine karşı koruyacak “müttefikler” kazanacağımızı belirtti.

Gelecek için koruma çabaları

Artık hastalığın nedeni bilindiğine göre, araştırmalar gelecekte deniz yıldızı popülasyonlarını nasıl koruyacaklarına odaklanıyor. Bu, özellikle popülasyonu güçlendirmeyi amaçlayan ve hastalık bulaşma riskine karşı titizlikle taranması gereken deniz yıldızı yetiştirme programları için hayati önem taşıyan bir durum.

Gelecekteki çalışmalar ayrıca deniz yıldızlarının bu bakteriyi ilk etapta nasıl kaptığını ve hangi koşullar altında dirençli hale gelebileceklerini belirlemeyi amaçlıyor. Çünkü hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların da gösterdiği gibi, su altı ekosistemlerinin sağlığı doğrudan bizim sağlığımızla bağlantılı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir