Filistin Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Siyasi ufku tıkamanın ve Filistin halkına meşru hakkı olan kendi kaderini tayin etme ve devletini kurma yetkisi vermemenin sonuçları konusunda defalarca uyarıda bulunduk.
Ayrıca günlük provokasyon ve saldırıların, yerleşimcilerin ve işgal güçlerinin devam eden terörünün ve Mescid-i Aksa ile Hıristiyan ve İslami kutsal mekânlara yönelik baskınların sonuçları konusunda da uyarılarda bulunduk.
Bölgemizde güvenlik, istikrar ve barışı sağlayacak olan, 1967 sınırlarına göre başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti topraklarındaki İsrail işgalinin sona erdirilmesi ve halkın bağımsızlık ve egemenlik hakkının tanınmasıdır.
İsrail’in imzalanan anlaşmaları reddetmesi ve uluslararası meşruiyet kararlarına uymaması barış sürecinin yok olmasına, 75 yıllık acı ve yerinden edilmenin ardından Filistin meselesine bir çözüm bulunamamasına, çifte standart politikasının devam etmesine, İsrail işgal güçlerinin Filistin halkına yönelik suç teşkil eden ve ırkçı uygulamalarına uluslararası toplumun sessiz kalmasına ve Filistin halkının maruz kaldığı adaletsizlik ve baskının devam etmesine neden olmuştur.
Barış, Filistin halkımız için adalet, özgürlük ve bağımsızlık, mültecilerin geri dönüşü ve uluslararası meşruiyet kararlarının tam olarak uygulanmasını gerektirir.”