Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde, GTÜ Akıllı Tarım Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü iş birliğinde kimyasal gübreye alternatif mikrobiyal gübre üretimi için 2 proje hazırlandı.
Akademisyenler, 2019 ve 2022 yıllarında hazırlanan projeler kapsamında, toprağa ve bitkiye faydalı mikroorganizmalardan mikrobiyal gübre üretimi için çalışma yürüttü.
Sakarya Büyükşehir Belediyesinin yürütücülüğünde, Doğu Marmara Kalkınma Ajansının desteklediği projeyle geliştirilen mikrobiyal gübrenin deneme mahsulleri alındı.
Farklı bakterilerin domates üzerinde olumlu etkileri olduğunu gözlemleyen akademisyenler, çıkan mahsulün büyüklük ve ağırlık olarak sağlıklı yetiştiğini raporladı.
TÜBİTAK destekli Bingöl ve Sabancı üniversiteleri ortaklığında hayata geçirilen proje kapsamında ise mikrobiyal gübrenin kullanıldığı buğdayda sararmaya rastlanmazken, ürün gelişiminin daha iyi olduğu gözlemlendi.
İlerleyen yıllarda tarımda, mikrobiyal gübre kullanımıyla yurt dışından yüksek maliyetle ithal edilen ve çevreye bazı zararları olan kimyasal gübre kullanımının azaltılması hedefleniyor.
“Üretim maliyeti azalacaktır”
GTÜ Akıllı Tarım Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yelda Özden Çiftçi, AA muhabirine, mikrobiyal gübreyle ilgili iki ayrı proje üzerinde çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı da olan Çiftçi, mikrobiyal gübreyi ürünler üzerinde denediklerini aktararak, “Sonuçlarımızı topraklı seramızda aldık. Yakında topraksız koşullarda da deneyeceğiz. Topraklı koşulda verimin iki kat arttığını gördük. Meyve büyüklüğü ve ağırlığının da arttığını gözlemledik.” diye konuştu.
Çiftçi, mikrobiyal gübrenin sera ortamında buğday üretiminde de denendiğini, bitki gelişiminin olumlu yönde ilerlediğini gözlemlediklerini anlatarak, şöyle devam etti:
“Burada ülkemizin farklı alanlarında buğday yetişen yerlerinden mikrobiyal gübre oluşturacak şekilde bakterilerimizi izole ettik. Bizim toprağımızın tuzluluğuna alışık bakteriler. Bunlar arasından bitkiye veya insan sağlığına zararları var mı diye bakarak yeni bir bileşen oluşturduk. Bu da buğdaya özgü oldu. Şu anda ön çalışmalarını sera koşullarında deniyoruz. Yeni ekim gerçekleştirdik, 2 ay oldu ama buradaki örneklerimizde gördüğümüz gibi mikrobiyal gübreyle desteklenen üründe sararmaların daha az olduğu ve bitkilerin gelişiminin de daha iyi olduğunu görüyoruz.”
İlerleyen yıllarda kimyasal gübre kullanımının mikrobiyal gübre sayesinde azaltılmasının hedeflendiğini belirten Çiftçi, “Üretim maliyeti azalacaktır. Üretim maliyetini en fazla etkileyen yurt dışından ithal ettiğimiz kimyasal gübreler. Bizim birinci amacımız; yurt dışından gelen kimyasal gübrelerin azaltılması. Tamamen ortadan kaldırmak şu anlık mümkün değil ama mümkün olduğu kadar azaltmamız gerekiyor. Tamamen kaldıramamamızın sebebi; özellikle topraksız tarımda besleyici unsur olması için kullanmamız gerekiyor. Ne kadar az kullanırsak o kadar iyi. Topraksız tarımda kaldıramayız belki ama topraklı tarımda ciddi derecede azalacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kimyasal gübre kullanımını ciddi halde azaltacağı kanaatindeyiz”
Akıllı Tarım Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mine Gülşeker de “özel” bakterileri bir araya getirerek mikrobiyal gübre elde ettiklerini kaydetti.
Gülşeker, mikrobiyal gübrenin, bitkilere faydalı mikroorganizma topluluğu olduğunu dile getirerek, “Bunları bitkiler üzerinde deniyoruz ve çoğaltarak gübre haline getiriyoruz, yeniden bitki üzerinde denemelerimizi yapıyoruz.” dedi.
Mikroorganizmaların bitkilerin faydalı bileşenleri kullanabilmesi için aracı görevi gördüğünü aktaran Gülşeker, “Bu nedenle de kimyasal gübre kullanımını ciddi halde azaltacağı kanaatindeyiz. Bitkilere kimyasal gübre vermiş olmanız veya oradaki organik bileşenleri vermeniz, bitkinin kullanacağı anlamına da gelmiyor. Mikroorganizmalar, onları kolaylaştırabilecek hale getirerek bitkilerin işlerini kolaylaştırıyor ciddi birer aracı olarak. ‘Son zamanların yükselen yıldızı’ diyebiliriz mikrobiyal gübreler için.” diye konuştu.